le comte de monte cristo

  1. alexandre dumas'ın muhteşem romanı. gizem, aşk, entrika, kuşku her şey orada.*

    ölmeden önce okunması gereken kitaplardan birisi. okurken bazen bir ucunda ışık görünen nemli bir tünelden geçiyormuş gibi olursunuz denize düşen bir çuvalla aydınlanıverirsiniz. bir kağıt parçasıyla bütün hikaye düğümleniverir ve siz mercedesi düşünürsünüz.
    (swordofdarkness 30.05.2008 21:43)
  2. okuyun, izlemeyin. izlicekseniz de okuduktan sonra izleyin. yani beğenmedim filmi...
    (fallo 31.05.2008 12:20)
  3. romantizm akımının hoş bir eseri. pek saygıdeğer -kendisini ailecek takip etmekteyiz- alexandre dumas beyefendinin* eseridir.

    romanda geleceği parlak, hayallerle dolu genç bir denizcinin -edmond dantes- birtakım hırslı ve kötü niyetli kişilerce hem işinden hem de müstakbel eşinden edilmesi konu alınmaktadır. başına olmadık şeyler gelen dantes kendisini hapishanede bulacaktır.

    romanın kısaltılmış versiyonları hapisten çıkışla sonlanmasına ve gayet dandik sonlarla bitirilmesine rağmen tam çevirisinde asıl olayların hapishaneden çıkıştan sonra başladığı görülebilir. dumas'nın anlatımıyla taçlanan kitap öyle bir anlatıma sahiptir ki gözümüzde yücelen veya unufak edilen karakterlerin yaptıkları binlerce olayı kısatılmış versiyonlarda veyahut da romandan esinlenerek çekilmiş filmlerde bulmak imkansızdır, mutlaka tam çeviriden okunmalıdır. ithaki yayınlarından çıkan romanı tavsiye ediyorum.




    şimdi karakterleri irdeleyelim, şüphesiz ki bu bölüm spoiler ihtiva etmektedir.

    edmond dantes
    kitabın başında yetenekli bir denizci ama aynı zamanda eğitimsiz ve bilgisiz bir genç adamken, faria'nın onda uyandırdığı öğrenme ve intikam isteğiyle kendisini akla hayale gelmeyecek konularda geliştirmiş, gezmiş dolaşmış ve hayran olunası bir iyi karakter olarak okuyucunun hizmetine sunulmuştur. biraz haşhaş bağımlılığı olduğu konusunda şüphelerim olmasının yanısıra dönemin modasına uyarak havana purosu koleksiyonlarına da sahip olmuştur, yine de kendisini ayıplamak elde değildir. romandaki bütün iyi erkekler gibi siyah favorileri, yaşını belli etmeyen güzel yüzü ve simsiyah saçları vardır. çok iyi silah kullanır, sayamadığım kadar çeşitli dil konuşur, batıdan çok doğu kültürünü benimsemiştir, her şeyi bilir ve hizmetkarları tarafından aşırı bir ilgiyle kuşatılmıştır.

    mercedes
    iyi ve sempatik olarak görünmesine karşın edmondu fazla beklemeden fernand ile evlenmesi onu sadakatsiz sıfatının boyunduruğuna sokmuştur. güzel bir katalan kızıdır. edmond yıllar sonra paris'te ortaya çıktığında onu tanıyan tek kişidir. yine de edmond'a karşı olan sevgisine rağmen kocasına da saygı duyar falan filan.

    rahip faria
    edmond'un if şatosu'nda hapisken tanıştığı kişi. biri 34 biri 27 numaraydı yanlış hatırlamıyorsam. son derece bilgili ve zeki bir adam olan faria hücresinin duvarını oymak için aletler geliştirmiştir ancak ufak bir hesap hatası sonucu oyuk denize değil edmond'un hücresine yönelmiştir. edmond ona oğlu gibi bağlanır. faria, edmond'a pek çok şey öğretir, çeşitli dillerden hayata bakış açısına kadar pek çok şeyi öğretir, bir de tanrıya inanç ve umut konusu var ki bu öğretilebilecek bir şey değil ancak hissettirilebilecek bir şeydir.

    fernand
    katalan mercedes'in kuzeni. edmond'u ihbar eden mektubu postaya atan kişidir. ed'in yokluğunda mercedesle evlenip bir de oğul sahibi olmuştur. askeri alanda para ve ünvan kazanan fernand de morcerf'in, osmanlı imparatorluğunu da etkileyen kirli geçmişi kitabın ilerleyen sayfalarında açığa çıkar ve fernand cezasını çeker.

    danglars
    gözünü para hırsı bürümüş, aşırı çıkık elmacık kemiklerine sahip çökük suratıyla tipik kötü adam çizgilerine bürünmüş bir adam. o meşhur mektubu yazan kişidir. tuhaf bir ailesi vardır, eşi tarafından takılmış yaldızlı boynuzlarına ek olarak tuhaf cinsel tercihlere sahip olduğuna inandığım bir de kız evladı vardır. danglars kitapta layığıyla intikam alınmamış tek kötü karakterdir kanımca.

    villefort
    savcı yardımcısı. sonra kraliyet savcısına yükselecektir. işkolik bir adamdır, işini kaybetmemek ve geleceğini güvene almak için ed'in hayatını harcamıştır. ilk eşi vefat eden villefort tekrar evlenmiştir, bu eşinden problemli mi problemli psikopat bir erkek çocuk sahibi olur. ikinci eşi katil çıkınca villefort delirir. bu arada villefort'un bir de gayrimeşru çocuğu vardır.

    caderousse
    terzi, hancı, dilenci vs vs vs. tam kurtulacakken yine batan aşırı hırslı pislik herifin tekidir, uyuz bir de karısı vardır. her kötü işte parmağı vardır, son dakikalarında baş ucundaki dantes sayesinde tanrı'dan af diler.

    haydee
    heydi diye telafuz edildiğini sandığım güzeller güzeli yunan kızı. heykel gibi başı ve mermer omuzlarına ek olarak kumru gibi küçük beyaz ayakları vardır. son derece sadık, sevgi ve aşk dolu, sevimli mi sevimli bir kızcağızdır. küçüklüğünde yaşadığı travmadan sonra monte cristo kontu gibi birinin yanında hayatı yeniden sevmeyi başarmıştır. her şeyin en iyisine layıktır ki ömrünün kalanını ed ile geçirdiğini düşünürsek hak ettiğini almıştır.

    albert de morcerf
    mercedes ve fernand'ın oğlu. akraba evliliği olmasına rağmen düzgün çıkmıştır. saygılı bir gençtir ama kitabın sonlarına doğru biraz tuhaflaşır, en sonunda babasını ve soyadını inkar ederek eskere gider.

    valentine de villefort
    villefort'un ailesindeki nadir düzgün insanlardan biri, kızı. ailesine aşırı bağlı, onların sözünden çıkmayan ama içten içe gizli aşk yaşayan iyi bir karakter. bu iyi kalp kuşkusuz ki ödüllendirilecektir.

    noirtier
    villefort'un babası. ateşli bir siyasi yaşamın ardından yaşlılığını felçli olarak sürdürmektedir, tek sevdiği insan olan torunu ona çok iyi bakar. noirtier zeki bir adamdır, torununu zehirlenmekten kurtarır.

    morrel ailesi
    edmond'un iyilik gördüğü bir aile, ed'n babası açlıktan ölürken ona yardım etmeye uğraşan yalnızca morrel vardır, ama yaşlı ve inatçı baba dantes bu yardımları kabul etmez. yine de ed bu iyiliği unutmaz, o da bu borcu kat be kat ödeyecektir. morellerin oğlu valentine'e aşıktır mesela.

    ali
    edmond'un kölesi. siyahi bir adam olan ali, son derece sadık bir uşak olmakla beraber dilsizdir. edmond'un herkese bu kadar saygı duyarken ali'yi sürekli ezmesini hiçbir şekilde anlayabilmiş değilim. doğu kültürü yüzünden desem, roman boyunca doğuyu ve doğuya ait ürünleri, oralı insanların onur anlayışlarını yerden göğe çıkarak alexandre dumas neden ali'yi aşağılatsın, anlaşılır şey değil. belki de kaçırdığım bir nokta vardır. neyse ali usta bir binicidir, güçlüdür, akıllı ve eli çabuktur.




    bahsi geçen ada, monte cristo adası -ki edmond bu adayı satın alarak kont ünvanı elde etmiştir. hazine de bu adadaki bir mağaradan çıkmıştır



    bu da if şatosu



    sonuç olarak okuyunuz okutunuz efendim.



    (queen tinorfithiel 01.02.2010 17:47 ~ 01.02.2010 17:52)
  4. çocukken büyülenmişçesine ve soluksuzca okuduğum kitaplardan. izlemedim ama ezel dizisi de bu kitaptan ilham almış* diyorlar.
    (melankoli basili 22.02.2011 14:07)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.